Tuesday, November 15, 2011

BİNLERCE KİŞİNİN YAZDIĞI KİTAP

Bu kitabı bir kişi değil, 10 kişi değil, 100 kişi hiç değil, binlerce kişi yazıyor. 

Evet bu kitabı binlerce kişi yaşıyoruz. Sadece benim burada görevim herkesten topladıklarımı bir araya getirip,dallanıp budaklandırmak, biraz da süslemektir. O da neyin nesi bu kitabı sen yazmıyor musun diyeceksiniz. Ben dediğim gibi aracıyım aslında. Bizler hep kendilerinle yaşayan, sadece kendi cümlelerinle koskoca bir kitabı yazan yazarlara alıştığımız için garip geliyor bu kelimeler. Aslında kitap dediğimiz şeyi oluşturabilmek için binlerce insan gözlemlemiş olmamız gerekiyor. O insanları da kitabımızda söz sahibi yapmamız gerekiyor. Ben de sadece onu yapıyorum arkadaşlar. "Kendi yorumumla binlerce insanın kalem izini görebilmeniz için uğraşıyorum".  

Eğerki yazdığımız bir şeyi insanlara değer katsın istiyorsak onlara onlardan bir şeyler vermemiz gerekiyor. Bakın çevrenize herkes farklı düşünür, farklı konuşur, farklı oturur-kalkar. Mükemmel insan yoktur deriz değil mi çünkü herkes de bir eksik vardır. Birimizde olan ötekinde yoktur. 

Ben de o nokta da diyorum ki birbirimize ne kadar şey katabilirsek o kadar mükemmele yaklaşırız(tabi ki olamayız). Birimizden alıp ötekimize vermek zorundayız bilgilerimizi. 
İşte bunlardan dolayı "GÖZLERİMİN İÇİNE BAK" binlerce kişinin yazdığı bir roman olacak. 
Benim yanından geçtiğim kişinin bile bir katkısı olacak bu esere, ya da hakkında bir yerde konuşulan kişinin. 

Ben burada bütün gördüklerimi, duyduklarımı, yaşadıklarımı, başkalarının söylediklerini kendi yorumumla romanlaştıracağım.

Bunlardan dolayı da diyoruz ki bu kitap en iyi Türk romanlarından olacaktır. Binlerce kişinin duygusu, düşüncesi, hayali, duası, özlemi, aşkı varsa eğer tabi ki "GÖZLERİMİN İÇİNE BAK" okumaya değer.